İş dünyası 2024 stratejilerini kararlaştırma süreçlerinde sona gelirken, 2024’te iç talebin yavaşlayacağına yönelik beklentiler dış pazarlara ulaşmayı daha kritik hale getirdi. Öte yandan kesintiye uğrayan pazarlama bütçeleri, şirketleri organik büyüme araçlarını kullanmaya yöneltti.
2024’ün ilk günleriyle her ölçekten şirket, yeni yıldaki büyüme stratejilerini belirlemeye başladı. İç talebin yavaşlayacağına yönelik beklentiler, mikro ihracat, e-ihracat, uluslararası e-ticaret gibi kavramları öne çıkararak şirketleri dış pazar arayışına yönlendirdi. Mayıs 2023’te yayımlanan bir Gartner araştırması, pazarlama liderlerinin %71’inin stratejilerini tam olarak uygulayabilmek için yeterli bütçeye sahip olmadıklarını ortaya çıkarırken, organik büyüme araçlarına yönelik talep arttı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan organik büyüme ajansı ROIBLE’nin Kurucusu İbrahim Akşen, “2024, ihracat için önemli bir dönüm noktası olacak. İç pazardaki daralma beklentileri göz önüne alındığında, dış pazarlara açılmak bir zorunluluğa dönüşüyor. Özellikle imalat sektöründe faaliyet gösteren ve ihracat kapasitelerini artırmayı hedefleyen şirketler, arama motoru optimizasyonu (SEO) gibi organik büyüme araçlarını etkin bir biçimde kullanarak daha az bütçeyle daha güçlü sonuçlar elde edebilir” dedi.
2 şirketten yaklaşık biri, pazarlama bütçesini azalttı
Deloitte tarafından ABD’de yürütülen bir araştırma, şirketlerin %45’inin geçtiğimiz yıl küresel enflasyonist baskılar sebebiyle pazarlama bütçelerini azalttığını gösterdi. Buna rağmen 4 CMO’dan üçünün, geçtiğimiz yıl “daha az bütçeyle daha fazlasını yapma” baskısıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken İbrahim Akşen, “Ekonomik belirsizlik dönemlerinde pazarlama, kesintiye gidilen ilk departmanlardan biri oluyor. Bütçe azalırken, performans ve kârlılık beklentisi de artıyor. Tam da bu noktada pazarlama liderlerinin arama motorlarının gücünü fark etmesi gerekiyor. Organik büyümeyi dijital pazarlama odağında markalaştırmayı hedefleyen ROIBLE olarak, ‘SEO değil, organik büyüme’ yaklaşımıyla hareket ediyoruz. Son kullanıcıların her ihtiyacı için internet araması yaptığı bir dönemde, trafik almanın tek başına yeterli olmadığına, gelir de getirmesi gerektiğine inanıyoruz. İnternet ve SEO gibi organik büyüme araçları, doğru kullanıldığında dış pazarlara erişebilmek için en güçlü ve maliyet avantajlı yöntem olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Dolar endeksli fiyatlar reklam maliyetlerini artırıyor
Son dönemde Türkiye’de dijital reklam harcamalarının önemli büyüme kaydettiğine dikkat çeken İbrahim Akşen, “Daralan piyasa müşteri edinmeyi güçleştirirken, dijital reklam platformlarının dolara endeksli fiyatları da maliyetleri artırıyor. Dolar kurunun yüksekliği, reklam maliyetlerini önemli biçimde etkiliyor. TL üzerinden fiyatlandırılan SEO danışmanlığı gibi organik büyüme hizmetleri ise işletmelere, reklam yatırımlarını artırmadan hedefledikleri pazarlarda müşterilere ulaşma olanağı sunuyor. Çok daha makul bütçelerle, şirketlerin dijitaldeki varlıklarının performansını en üst seviyeye çıkaran iyileştirme çalışmaları, halihazırda satın almaya çok yakın müşterileri kazanmak ve mevcut müşterilerden gelir elde etmek için ideal bir yol sunuyor” diye konuştu.
“Şirketler arama motorlarını gelir kanalına dönüştürebilir”
Küresel çapta 10 kişiden 9’unun Google’ı kullandığını ve 2 tüketiciden yaklaşık birinin bir markayı arama motorları üzerinden keşfettiğini hatırlatan ROIBLE Kurucusu İbrahim Akşen, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“2024’te markaların gündeminde, organik büyüme olacak. Arama motorları üzerinden organik büyüme stratejileri, her zaman olduğundan daha kritik hale gelecek. ROIBLE olarak yurt dışındaki potansiyel müşterileri de reklamlarla marka değerine azaltmadan, aksine organik içeriklerle marka değerini yükselterek edinmeyi mümkün kılan ve markaları talep edilen markaya dönüştüren SEO ve organik büyüme yaklaşımları konusunda danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. SEO, içerik pazarlama, online itibar yönetimi, büyüme pazarlaması gibi hizmetlerimizle işletmelerin dijitaldeki gerçek değerlerine ulaşmasını kolaylaştırıyoruz. Bu sayede, şirketler arama motorlarını, uygulama mağazalarını, internet sitelerini aktif birer gelir kanalına dönüştürebiliyor ve e-ihracat, mikro ihracat gibi dış pazar hedeflerine daha az maliyetle erişebiliyor.”